Piyasa Bülteni: Mayıs’ta sat ve git mi yoksa şimdi tatil zamanı değil mi?
Son haftalarda egemen olan ABD bölge bankacılık sektörü sorunları ve Washington’da devam eden borç tavanı sıkıntıları, küresel piyasalarda son dönemde yaşanan istikrarın Mayıs ayında piyasa aktörleri tarafından test edileceği fikrini desteklediğini düşünüyoruz. Özellikle, bu hafta ABD’de açıklanacak enflasyon rakamlarının piyasaların çehresini değiştirebileceğini not etmek gerekiyor.
Çarşamba günü açıklanacak olan Nisan ayı ABD TÜFE enflasyonunda görülebilecek olası bir soğuma, FED’in fiyat baskılarını kontrol altına almak adına bir yılı aşkın bir süredir dramatik olarak soyunduğu sıkılaştırma döngüsünde sona gelindiğini perçinleyerek yatırımcıların için rahatlatabileceğini düşünüyoruz. Hatırlanacağı üzere, özellikle ABD bankacılık sektöründe peş peşe patlak veren batıklar sonrasında FED geçen hafta art arda 10’uncu faiz artırımını gerçekleştirdikten sonra olası bir duraklama için kapıyı aralamıştı.
Reuters anketine katılan ekonomistler, Çarşamba günü tüketici fiyatlarının %0,4 oranında artmasını beklerken (yıllık %5), beklenenden daha keskin bir yavaşlama, bu yılın ilerleyen dönemlerinde olası bir faiz indiriminin kapısını aralayabileceğini düşünüyoruz. Vadeli faiz kontratlara göre, FED’den Temmuz ayı ile birlikte faiz indirime ihtimali de artmaya başladı! Böyle bir ihtimal, yılbaşından bu yana yaklaşık %7,5 değer kazanan en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksine ve riskli varlıklara beklenen itici rüzgârın da pimi çekebilir!
Not etmek gerekir ki, Bitcoin hâlen daha kritik 28,800 dolar seviyesinin üzerinde tutunmaya devam ediyor. Elbette, madalyonun diğer tarafında ise, güçlü bir enflasyon verisi, FED’in faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutması ve riskli varlıklar için zararlı olan yüksek enflasyon ve düşük büyümenin bir karışımı olan stagflasyona ilişkin piyasa korkularını beslemesi için durumu destekleyecektir.
Her ayın ilk Cuması olduğu üzere ABD’de açıklanan tarım dışı istihdam raporu beklentilere oranla daha güçlü sonuçlandı. Manşet tarım dışı bordrolu çalışan sayısının 185bin kişi artması beklenirken gerçekleşme 253bin olurken, yıllık maaş artışı da %4,2 olan beklentinin ötesinde %4,4 oldu. Raporun alt kalemlerinden olan maaş artışı enflasyon kanalından önemle takip ediliyor. Öte yandan, işsizlik oranı ise %3,6’lık beklentiye karşın %3,4 oldu ve tarihi düşük seviyelere geriledi. Endişe edilenin aksine, istihdam raporunun kuvvetli gelmesi ile ABD Doları haftayı bir miktar da olsun değerlenerek kapattı.
EURUSD paritesi 1,10 seviyesine doğru gerilerken, dolar ile ters korelasyona sahip altın haftayı 2,016 dolar seviyesinden tamamladı. Bu seviyeleri düzeltme hareketi olarak görüyoruz ve ana temayı değiştirmeyeceğini düşünüyoruz. Diğer bir deyişle, istihdam güçlü seyretse de, FED’in bankacılık sektöründe patlak veren sorunlara paralel ilave faiz artırımına gitmesin şimdilik yüksek bir ihtimal olarak görmüyoruz. Altın ve EUR için olumlu tonumuz devam ediyor. EUR’da yukarıda 1,1270 ; altında ise asıl hareketin 2,070 dolar seviyesi aşıldıktan sonra başlayacağını düşünüyoruz.
Her ne kadar hafta sonu Kral Charles’ın taç giyme töreni gündemi meşgul etse de, yatırımcılar 12 Mayıs’ta açıklanacak İngiltere büyüme verilerine odaklanarak durgunluk emareleri gösteren ekonomi hakkında daha fazla ipucu arayacaklar. Bu arada, büyüme verisinden bir gün önce İngiltere Merkez Bankası (BoE), artan mortgage maliyetleri finansal istikrar risklerini artırsa bile, enflasyonla mücadele etmek adına politika faizini 25 baz puan artırarak %4,50 seviyesine çekmesi bekleniyor. Bu hamleye faiz vadeli kontratları %85 ihtimal tanırken, BoE’nin faiz artımla işinin politika faizinin %5 seviyesine yükselmeden (muhtemelen Eylül) bitmeyeceğini düşünüyoruz. Not edelim ki, İngiltere %10,1 enflasyon oranı ile Batı Avrupa’da en yüksek enflasyona sahip ülke olarak ön plana çıkıyor. Kraliçenin dolar karşısında 1,2770 seviyesine kadar ‘yürüme’ ihtimalini de göz ardı etmiyoruz.
Cuma günü BDDK tarafından açıklanan 28 Nisan tarihli verilere göre KKM hacmi yükselişini sürdürerek 2,1 trilyon TL seviyesini aştı (yaklaşık olarak 109 milyar dolar). KKM’de üst faiz bandının kaldırılması sonrasında KKM’ye olan talebin artacağını pek çok kez bültenimizde paylaşmıştık. Bu noktada, bankacılık sektörünün toplam mevduatının %20’sinin KKM olduğunu da not etmek gerekiyor. KKM’nin bir nevi yabancı para enstrümanı olduğu ve seçimler sonrasında güven ortamı tam olarak tesis edilmezse, devasa bir büyüklüğü ulaşan KKM’nini beraberinde büyük bir ‘gürültü’ kopartabileceği göz ardı edilmemelidir. Kurda kayda değer bir yükselişin Hazine’ye getireceği (kur koruması) yükün çok ağır olabileceği gibi, vadesi dolan KKM’nin dövize yönelmesi durumunda sistemin böyle bir talebi karşılama kabiliyetinin de olmadığını not edelim!
USDTRY kuru bankalararası piyasada 19,50 seviyesine yükselirken, Çarşı’da 20,50 seviyesinden işlem görüyor. Borsa cephesinde ise BIST100 endeksi teknik mânâda oldukça zayıf bir görünüm sergilerken, teknik mânâda 4,485 seviyesinin altı boş görünüyor. BIST100 endeksinde 202 performansı -%20 olurken, kısa vadeli tahvillerde ise baş döndürücü hareket devam ediyor. Seçimlere günler kala anketlerin işaret ettiği görünüme göre Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalıyor; Kılıçdaroğlu her ikisinde de ufak farkla önde görülüyor. Meclis aritmetiğinde ise hiçbir İttifak çoğunluğu elde edemiyor.
ABD istihdam verisinin güçlü sonuçlanarak ABD’de resesyon kaygılarını azaltması ile Amerikan borsaları haftanın son iş gününü %2’ye varan oranda yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında da iyimser bir havanın hâkim olduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası Japon Yen’inin dolar karşısında güçlenmesiyle baskı altında kalırken, diğer Şangay borsası %1,5 yukarıda işlem görüyor. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye cephesinde Hazine nakit dengesi, Almanya sanayi üretimi takip edilebilir.
iktisatbank.com
Bu makale daha öncesinde Para Analiz tarafından ele alınmıştır. Daha fazla detay için linke tıklayabilirsiniz.